Millet İttifakının bir bileşeni olarak seçimi kaybeden İYİ Parti, CHP gibi işi uzatmadı ve kurultaya gitti. Amaç, hesap alıp vermek biraz da kan tazelemek idi. Bu da yapılmaya çalışıldı. 3.cü kurultayda yeniden genel başkan seçilen Meral Akşener, yaptığı konuşmanın birkaç cümlesi bugünlerin habercisi idi sanki. Neydi bu cümleler peki, ona bakalım.
"Beni parayla satın alabilen oldu mu? 30 yıllık siyasi hayatımda parayla ilgili hiçbir isnat olmamışken, bunu yapanlar kahrı perişan olsun inşallah. Biz, bugünlere milletimiz için geldik, hırslara esir olmadık. Kibirle kalplerimizi karartmadık. Makam sarhoşluğuna kapılmadık.” Dedikten sonra “Artık bu partide şımarıklık, hadsizlik, saygısızlık bitmiştir” şeklinde iç sorunları hem özetleyen hem de üzerine gidileceği işaretini veren bir cümle sarfetti Sayın Akşener. Fakat kimin şımarık, kimin saugısızlık ve hadsizlik yaptığını açıklamadı Meral hanım.
Kurultaydan bu yana İYİ partide hareketlilik bitmedi. Parti yaşanan istifalarla gün be gün eridi; kan kaybetti. Belki kurultayda yeni kişiler partiye eklendi ve buna taze kan dendi ancak parti ilk kanını her gün kaybetmekten kurtulamadı.
‘Yerel Seçimlere tek Başına Girilecek’
İyi Parti gerek kongrenin hemen sonrasında gerekse bugüne kadar yaşanan süreçte bizzat Başkan Akşener’in ağzından Mart 2024 yerel seçimlere tek başına gireceği açıklaması hep geldi. Fakat partide ittifak halinde girilmesi gerektiği şeklinde de bir anlayışın olduğu biliniyor.
İttifak halinde ve ortak adaylarla seçimlere girilmesi gerektiği tezi savunanlar, tek tek partiden istifa etmeye başladı. Bu yaklaşımı savunan milletvekilleri, kurucular kurulu üyeleri, il ve ilçe yöneticileri dahil birer birer öne sürdükleri bir gerekçe ile istifa ettiklerini açıkladılar.
Şimdi yaşanan bu istifaların ardından geriye dönüp bakıldığında acaba “şımarık, hadsiz ve saygısızlar” bu tezi savunanlar mıydı? Sorusunu sormadan edemiyoruz.
İyi Parti bu şekilde çalkalanarak bugüne geldi ki ‘sular sanki biraz durulmuştu’ şeklinde kamuoyunda bir kanaat hakim olmaya başladı derken partinin ağır toplarından ve Genel Başkan Akşener’e en yakın olan isim Ümit Dikbayır’dan bir takım iddialar gelmeye başladı. Seçim sürecinde bir takım iş adamlardan toplanan para ile ilgili yapılan açıklamalar Başkan Akşener’i bir hayli üzmüş durumda.
‘Akşener’in Oğlu İYİ Parti Poşetiyle Para Dağıttı’
Dikbayırkonuyla ilgili yaptığı açıklamada "Kasada para yok denilerek milletvekillerinden para istendi. Kimisinden 1 milyon lira, kimisinden 500 bin lira, kimisinden 250 bin lira. Nebi Hatipoğlu, 'Partinin parası yok mu, bizden para istiyorlar' dedi. Ben '3 ay önce 130 milyon lira parayla kasayı devrettim, ibra edildim.” Şeklinde iddialar ortaya attı.
Bunun üzerine “kesin ihraç” talebiyle disipline sevk edilen İYİ Partili Ümit Dikbayır, katıldığı TV programında çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Meral Akşener'in oğlu Fatih Akşener'in parti içinde büyük rolü olduğunu söyledi ve "7-8 tane İYİ Parti poşetiyle her birinin içinde 200 bin TL var, kendi ekibine para dağıtmış." Biçiminde konuyu ileri bir aşamaya taşıdı. Dikbayır, istifaya zorlandı ancak “Bu partide emeğim var, bu partinin kuruluşunda yer aldım, arkadaşlarım var orda, istifa etmeyeceğim” diye konuştu.
Üçüncü kurultayını gerçekleştiren İYİ Parti, henüz genç bir siyasal parti. Elbette yol ayrımı da yaşar, istifalar da olur. Bu gibi silkinişler netleşme amacıyla yaşanabilir. Son kurultaydan sonra İYİ Parti kendi başına yerel seçimlere girmek istedi ki bunu bariz bir şekilde savunmaya başladı. Fakat lokal olarak işbirliklere açık olduğunu da deklare etti.
İşbirliği söz konusu olunca İstanbul için Ekrem İmamoğlu “Ablasına” yakınlaşmaya başladı. Daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirerek genel başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel de “Asena”ya yakınlık göstermeye başladı.
Aslında İYİ Parti’yi ittifaktan uzaklaştıran ve seçime tek başına girmek istemesi, CHP’nin yaklaşımı buna yol açtı. CHP, hep “Seçimi HDP kazandırdı” tezini işledi. İYİ partiye göre burada kendi katkıları görmezden gelindi. Bir türlü HDP ile aralarına mesafe koymayan CHP’nin bu yaklaşımı da İYİ Partinin milliyetçi-muhafazakar tabanını rahatsız etti ve bu rahatsızlık parti yönetimi tarafından da görüldü. Bu gibi nedenlerle İYİ parti yol ayrımına gelmiş görünmektedir.
Bütün bu yaşananlardan sonra İYİ Parti yeni yolunu bulabilecek mi yoksa parti yeni istifalarla çalkalanmaya devam edecek mi?
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
FUTBOLUMUZDA ETNO-SPORTİF ŞİDDET...
YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ...
KAYBOLAN KIZ EFSANESİ…
ÖYLE ÇEK GİT...
KORKAK VE KÖR HÜKÜMET PROGRAMI...
SOKAKTAN MUTFAĞA: TAVUK KOKOREÇ...
AKP-MHP, SPOR YASASI İLE 3 BÜYÜK TAKIMIN KATARLILARA SATILMASININ ÖNÜNÜ AÇTI…
DİYARBEKİR GİBİ...
ÇİKOLATANIN KALP VE DAMAR HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ…
RAKAMLAR HER ALANDA GERİLEDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR…
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?