HABER MERKEZİ
Ninova Haber - Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, düzenlediği basın açıklamasında, AK Parti iktidarının, özelikle seçim zamanlarında veya politikalarına destek gerektiği zamanlarda Kürtleri ve Kürtçeyi çok iyi hatırladığını ancak diğer zamanlarda taleplere karşılık vermediğini belirterek, şöyle dedi:
“Hatırlanacağı üzere, Emniyet Genel Müdürlüğü, kadına şiddetin önlenmesi amacıyla, Türkçe, Farsça, Arapça, İngilizce, Rusça ve Fransızca dillerinden, Kadın Acil Destek uygulaması (KADES) programını açıkladı. İyi, güzel ve faydalı olacak bir uygulama. Çünkü insanın güvenliği ile ilgili; ama gelin görün ki bu uygulamada, 15-20 Milyon Kürt’ün konuştuğu ve Türkçe’den sonra en çok konuşulan, ikinci dil olan Kürtçe yok. Şimdi İçişleri Bakanlığı’na soruyorum? Türkiye’de kaç milyon Fransız, kaç milyon Rus veya kaç milyon İngiliz yaşıyor ki KADES programında onların diline yer veriyorsunuz da en az 15-20 milyon Kürt’ün dili olan Kürtçeye yer vermiyorsunuz? Neden?
Kürtçe’den başka bir dil bilmeyen ve şiddet gördüğünde emniyete başvurmak isteyen bir Kürt kadını, derdini nasıl anlatacak? Yoksa Kürtçeyi önemsemediğiniz gibi Kürt kadınını da mı önemsemiyorsunuz?
Aynı sıkıntıyla havalimanlarında ve uçakların içindeki anonslarda da karşılaşıyoruz. Güvenlikle ilgili anonslar Türkçe ve İngilizce yapılıyor. Maksat yolcuların güvenliğidir elbette. Peki, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu seferlerinde yolcuların yüzde doksan beşi Kürt olduğu ve Türkiye’nin her tarafında Kürt halkı yaşadığı halde, anonslar neden İngilizce yapılıp duruluyor? En azında bölge seferleri için Kürtçe anons eklenebilir. Madem ki yolcuların güvenliği söz konusu, o zaman yolcu hangi dili biliyorsa o dilde uyarıları yapmak gerekmez mi?
Doğrusu bunlara şaşırmıyoruz. Çünkü, AKP iktidarı, TBMM de Kürtçe hitap eden birkaç milletvekilinin konuşmasını “bilinmeyen dil” veya “X” dil diye, meclis tutanaklarına geçirdiğini biliyoruz.
Lübnan asıllı Amin Maalouf 1998’de yayınlanmış olan “Ölümcül Kimlikler” kitabında önemli bir tespitte bulunuyor: “Bir insanın diline saldırı, o insana yapılan en büyük saldırıdır” diyor.
12 Eylül askeri darbesi “Kürtçe konuşmayı yasaklayarak” en büyük saldırıyı yapmıştı. AKP iktidarı, bu yasakların kaldırılmasında bazı olumlu adımlar atsa da temel talep olan “ana dilde eğitim” hakkını anayasal güvence altına almış değildir. Bununla beraber halen Kürtçe’ye karşı bir tepki ve tahammülsüzlüğün olduğunu görüyoruz.
AK Parti iktidarının, özelikle seçim zamanlarında veya politikalarına destek gerektiği zamanlarda Kürtleri ve Kürtçeyi çok iyi hatırladığını görüyoruz.
Başta AK Partililer olmak üzere birçok siyasetçinin, seçim meydanlarında Kürtçe, ‘Merhaba, nasılsınız?” gibi halka Kürtçe hitap etmeleri ve Kürt halkıyla kardeşlikten bahsettiklerini görüyoruz. Bu tür konuşmalarda samimi olunmadığı ve bunun oy avcılığı olduğunu herkes az çok biliyor. Örneğin; “Stop Erdoğan”
ABD’de “Stop Erdoğan” pankartına karşılık, “Diyarbakır surlarına koca koca Kürtçe afişler asarak bilinmeyen dil olan Kürtçe ile “Em ji Erdoğan hez dikin / Biz Erdoğan’ı seviyoruz” yazarken, bilinmeyen dil Kürtçeyi, bilinen dil olarak kullanıyorsunuz. Lütfen Kürt Halkını bu kadar saf zannetmeyiniz ve bu kadar sırıtan propagandaları yapmayınız ve Kürt halkına karşı samimi olunuz.
Kültür ve Turizim Bakanlığı 2019-2020 Özel Ödülleri Töreninde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir milleti maziden atiye taşıyan kültürse, o kültürün en önemli unsuru da dildir. Kültür, dil kalıbından şekillenip, dil kabından gelecek kuşaklara aktarılır. Dil olmadan insan aile, toplum millet, kültür ve medeniyette olmaz. Diline sahip çıkmayan milletler, tıpkı kökleri kuruyan ağaçlar gibi esen rüzgârlar karşısında devrilmeye mahkûmdur” dedi. (20.01.2021) Sayın Cumhurbaşkanı, 1000 yıldır, savaşta barışta, sevinçte, kederde beraber olan Türk ve Kürt halkının, Kürt kardeşlerinin dili için de aynı düşünceye sahip midir?
UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası Editörü Chris Molesey, “Bütün diller bambaşka evrenler gibi yapılanır. Dilin yapısı ve kullanılan kelimeler, kelime dağarcığı o dile özgüdür ve herkes kendini en iyi ana dilinde ifade eder. Herkes için de kendi ana dili duygu ve düşüncelerini ifade etmek için en uygun evrendir.” demektedir.
AKP iktidarını Kürt halkına karşı samimi olmaya davet ediyoruz. Bunun göstergesi olarak,
- Anadilde eğitimin anayasal güvence altına alınmasını,
- KADES Programına Kürtçenin de eklenmesini,
- Havalimanlarında ve uçakların içindeki anonslara Kürtçenin de eklenmesini bekliyoruz.
Anayasa eşitlik ilkesi doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerden herkesin eşit bir şekilde istifade etmesi gerekir. Bu anlamda Kürtçe, doğuştan gelen bir hak olması sebebiyle, Kürt halkının ana dili olan Kürtçenin gerekli anayasal güvence altına alınması gerektiğini iktidara hatırlatıyoruz.
Şunu da unutmayalım ki farklı diller, ırklar ve renkler, Allah’ın takdiri ve birer ayetidir. Hiç kimse kendi iradesiyle ırkını rengini anne ve babasını seçmediği için, sahip olduğu ırk ve dilinden dolayı diğer ırk ve dillere karşı bir üstünlük veya eksiklik konumunda değildir. Bu farklılıkları bir toplumda ayrışma sebebi değil, bir zenginlik olarak görmek gerekir.
Bu şekilde bakıldığı zaman, ülkemizdeki insanların birbirini daha çok sevdiğini, saygı gösterdiğini, birlik ve beraberliğimizin daha çok pekiştiğini göreceğiz.
Kendimize istediğimizi başkasına isteme ve kendimize yapılmasını istemediğimizi başkasına yapmamanın esas alınacağı Saadet’li günler dileğiyle saygılar sunuyorum.”
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
DEM’li Belediyeler: Hizmet Mi İdeolojik Siyaset Mi?
TASARRUF DEVLETTEN BAŞLAMALI...
YEŞİLÇAMIN EFSANE ADAMLARI: CÜNEYT ARKIN VE YILMAZ GÜNEY...
BAKARSIN BİR GECE ÇEKİP GİTMİŞİM...
IRKÇILIĞINIZDA BOĞULUN...
KEMALPAŞA TATLISI
Amedspor konferansı ve Amedspor tartışmaları bize ne anlatıyor?
ACEP BU YOLDA...
ÇİKOLATANIN KALP VE DAMAR HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ…
ŞAMPİYONLUK HAKSIZLIĞA İSYAN NİTELİĞİNDE…
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?
TÜKETİCİ UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK (ÜCRETSİZ ARABULUCULUK)…
Aşk ve Yaşam Üzerine Aforizmalar