Ninova Haber - Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
"Zaman zaman soruyorlar acaba CHP iktidar olduğunda elde ettiğimiz kazanımlar ellerimizden alınır mı diye. Hiçbir kazanım ellerinizden alınmadığı gibi yeni kazanımlara sahip olacaksınız iktidarımızda. İnşallah iktidar olacağız göreceksiniz en özgür şekilde bizi eleştireceksiniz. Sabahın köründe polis gelip kapınızı vurmayacak, neden eleştirdin diye. Biz ders çıkaracağız çünkü her eleştirinin kendine göre haklı bir yanı olabilir. Ülkeyi yönetmeye talipseniz her eleştiriye kulak kabartmak durumundasınız. Siyasetçinin alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı vardır. Yeni haklara yeni özgürlükler3e kavuşacaksınız. En önemlisi aradığınız adaleti getireceğiz.
Hâlâ yurt sorununu çözememişseniz bir sorun var demektir. Bunların düşünceleri çok farklı. Halkın sorunlarını çözmek gibi bir düşünceleri yok. Ankara'nın içini boşaltıyorlar. Şimdiden parça parça Merkez Bankası'nı İstanbul'a nasıl taşıyacağız. Tefeciler Londra'da olmasın da o binada olsun. Allah inandırsın o binayı öğrenci yurdu yapacağız Merkez Bankası Ankara'da kalacak.
Devleti yönetenler topluma örnek olmak zorundadır. Bugünlerde gene gazetelerde var vergi cennetlerine paralar gönderilmiş. Niye para gönderilir oradan Türkiye'ye neden para gelir? Vergi ödememek için. Siz devleti yöneteceksiniz sizin aileniz Man Adası'nda şirketler kuracak ve siz vergi ödemeyeceksiniz. Bana söyler mi acaba AK Parti'ye MHP'ye oy veren kardeşlerim bana şunu söyle mi? Devleti yöneten yöneten bir kişi vergi cennetlerinde şirket kurar vergi de vermez der misiniz? Bu adalet mi? Adalettir derseniz açlık sefalet devam edecek. Oturup düşünmemiz gerekecek. Bu memleket sadece benim memleketim değil.
Türkiye’yi kocaman bir çamaşırhaneye dönderdiniz. İnsan kaçakçılığı fuhuş paralarının meşrulaştırıldığı bir Türkiye!’ Siz kabul ediyor musunuz böyle bir Türkiye!
Kara kış geliyor kara kış ekonomisi yaşayacağız. İnsanlar faturalarını ödeyemiyorlar. Daha henüz siz baharınızı yaşıyorsunuz daha zamlar gelmedi kara kışta göreceksiniz Erdoğan ekonomisini milleti nasıl perişan ettiğini. Yağmur gibi zamlar gelecek. Bu zamlara karşı kim duracak? Onurumuzla duracağız ve mücadelesini vereceğiz.
Sen acaba ayda asgari ücret alan bir kişinin nasıl geçindiğiniz biliyor musun? 2825 lira! E sen oturup bir ayı 2825 lira ile geçir bakalım. 2825 lira asgari ücret veriyorsunuz ayrıca vergi ödüyor bu kişi ve Erdoğan sözde markete gidiyor bin küsür lira ödüyor fiyatlar gayet uygunmuş diyor. Milleti mi kandırıyorsun ya! Sen fiyatların ne olduğunu; Türkiye'yi nereden nereye getirdiniz bilmiyor musun?
Senin mutfağını bu hale getirdiler ve sen bütün bu sıkıntılara rağmen devlete vergi ödüyorsun onlar da bunu toplayıp Londra’daki tefecilere ödüyorsun. Borçlandılar dimi yurt dışında. Elin oğlu eksi faizle borçlanıyor biz çok yüksek faizle borçlanıyoruz. Dolar-avro yükseldi ne oldu? 2021’in ilk altı alında 231 milyar lira borcumuz arttı. Yeni borç yaptık 60 milyar lira, 260 milyar lira artan borcun 171 milyar lirası kur farkından geliyor. Dolar arttı hepimizin borcu arttı. Kim ödeyecek bunu? Çeteler mi ödeyecek. Man Adası’nda milyar dolarlık şirketlere para yatırıp oradan Türkiye’ye getirenler mi ödeyecek? Hayır bu milletin fakiri fukarası ödeyecek. Bütün vatandaşların Türkiye’yi bu hale getirenden demokratik yollardan hesap sorması gerekiyor.
AK Parti 2002'de meclise geldiğinde ne yaptı yolsuzları araştırma komisyonu kurdu değil mi evet inşallah aynı şeyi yapacağız yolsuzlukları araştırma komisyonu kuracağı. Bütün uzmanları çağıracağız. Denetim elemanlarını çağıracağız. Geçmişte ne yaptılarsa yanışını yapacağız. Farklı bir şey yaparsak diyecekler ki bunlar intikam alıyor. Hayır devlet intikam duygusuyla yönetilmez Ama birisi devleti soyuyorsa kusura bakmasınlar onun da hesabını sormamız gerekiyor. Devletin bürokratik kademelerinden bütün hırsızları temizleyeceğim. Söz veriyorum.
Bunlar da artık anladılar gidiyorlar. Madem gidiyoruz giderken ne götürürsek kârdır diyorlar. Devletin harim-i ismetine el uzatmaktan çekinmiyorlar. Madem gidiyoruz o zaman vurgunu vurup öyle gidelim. N küçüğünden en büyüğüne kadar çalışan mantık budur. Yoksa baronlara savaş açarlardı. Baronlara dokunamıyorlar bile. Hapisteki adamı serbest bırakıyorlar. Eğer bir uyuşturucu baronu bir siyasetçiyi parayla satın alıyorsa onun bu memlekete vereceği ne fayda var? Bunu bir tarafa yazalım. Bu mücadeleyi dostlarımızla beraber yapacağız. Ahlaklı, düzgün bir sayfayı açacağız. Bunu yaptığımız zaman Türkiye’ye en büyük hizmeti yapmış olacağız. Saraydan talimat alıp ona göre karar veren ona göre dava açan savcılara da sesleniyorum siz de kendi geleceğinizi düşünün. Adaleti yerine getirmek saraydan talimat almakla olmaz. Siz adaleti değil adaletsizlik dağıtıyorsunuz. Eğer biz bunları düzeltemezsek o zaman niye siyaset yapıyoruz?"
"Yürekli bir gazeteci arkadaşımız yazıyor yeniden yakalanıyor. Kim bu adamı serbest bıraktı? Kaç para adlı da serbest bıraktı? Ve Erdoğan tüm bunların karşısında neden susuyor? Bu adamı kim serbest bıraktı kim talimat verdi. SBK’yı önce kim tutukladı sonra kim serbest bırakıldı. Kararı alan insanlardan birini getirdin Adalet Bakanlığı’na başkan yardımcısı yaptın birini getirdin, AYM’ye e yaptın. Ben bunları unutacak mıyım? Asla unutmam. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa, ne olursa olsun haksızlık karşısında susmayacağım."
Emniyet teşkilatın ısıcak siyasetin dışında tutacağız. Siyaset müdahale etmesin kuş uçmaz. 12 saat mesaide çalıştırıyorsun. (İçişleri Bakanı Soylu’nun 19 haziran 2021 tarihinde gerçekleştirdiği “Hangi meslek grubu bir çalışıyorsa güvenlikle ilgili meslek grupları onun 24 katı çalışmak zorundadır. Polislik maaş mesleği değildir” sözlerini hatırlattı) Sayın bakan senin orada bir dakika dahi durman bile ayıptır. Sen rüşvet alanları korumuyor musun? 10 bin dolar rüşvet alıyor diye çıkıp konuştun. Savcılığa suç duyurusunda niye bulunmadın? Bir İçişleri Bakanı rüşveti koruyorsa temiz adam değildir. Rüşvetçiyi koruyorsa temiz adam değildir. Ne demek 24 saat çalışacak! Polise müdahale etmeyin 234 değil 48 saat de çalışır.
Şehit çocuğuna burs veriyoruz diye şehitlikle ilgili olmayanlara burs veriyorlar. Buna evet diyor musunuz? Toplumun her kesimine dokunuyoruz. Her kesimini doğrudan doğruya dinliyoruz. Önce sorunu yaşayandan sorunu öğreniyoruz. Sonra sorunun nasıl çözüleceğini o arkadaşlarla bir araya gelip anlatıyoruz. Tarım çalıştayı yaptık. Nasıl oluyor TC'nin nohutundan mercimeğine yemden samanına kadar yurt dışından ithal ediliyor? Bu soruyu da geçmişte AK Partiye ve MHP'ye oy veren kardeşlerimize sormak isterim. Belediyelerimiz ve onların destekledikleri kooperatiflerimizle çok güzel şeyler yaptık. Bütün çiftçi kardeşlerime, besici kardeşlerime anlatmak isterim. Bir sefer her ürünün taban fiyatı olacak. Maliyet artı makul kar eşittir taban fiyat. Bu hiçbir çiftçi zarar etmeyecek demektir. Bunu planlama ile yapacağız. Kim neyi ekecek bilecek. Bir yıl sonra taban puan ne olacak onu da bilecek. Taban fiyatın altına düşünce devlet onu alacak. Bunu milletvekili arkadaşlarımız gittiğiniz bütün yerlerde çiftçi kardeşlerimize anlatın.
Bakınız son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 157, üre yüzde 145, tarım ilaçları yüzde 60, süt yemi yüzde 55 zamlanmış. Elektrik fiyatları yüzde 56 zamlanmış. Soru şu bu zamları kim yaptı besici mi? Bu zamlar yapılırken bu beyefendiler sarayda nasıl oturuyorlardı? Efendim ürünler neden pahalı? Önce kendine soracaksın. Ben maliyet artı kâr derken bunu söylüyorum ben. Çiftçinin zarar etmeyeceği bir model getirmek zorundayız. Devleti yönetenler bunun tamamını biliyorlar. Onların hedefi bu çiftçiyi nasıl daha fazla soyabiliriz, nasıl daha fazla dünyalık yapabiliriz, yaptığımız dünyalığı nasıl yurt dışına götürebiliriz, oradaki bankalara yatırabiliriz. Kim yurt dışına dolarlarını götürüyor hepsini biliyoruz Ve hepsini çıkaracağız, sepsinin hesabını soracağız, çiftçi adına soracağız.
Çifti ekiyor tarlasını, ürünü aldıktan sonra ödeyecek dimi faturasını. Her ay ödeyeceksin elektrik faturasını, yok kardeşim öyle. Çiftçi ekecek, ürününü biçecek sattıktan sonra faturasını ödeyecek. O arada da faiz ödemeyecek. Bunu da anlatın. Ha istiyorlarsa verirler istemiyorlarsa vermezler. Vermezlerse o elektrik şirketlerini onların ellerinden alacağız. Ben çiftçinin hakkını koruyacağım bir avuç yandaşın hakkını değil.
Kanun çıkaracağız yazsınlar bir kenara bizim dönemimizde hiçbir çiftçinin traktörü haczedilmeyecek, kanun çıkaracağız. Yine söyleyeyim; çiftçinin kullandığı mazottan ÖTV almayacağız. Yattan alıyor musun kardeşim? Almıyorsun. Çiftçini kullandığı mazottan niye alıyorsun? Besicilik yapan her yere toprağa eken biçen her yere veteriner ziraat mühendisi ziraat teknisyeni göndereceğiz. Kooperatifleşmeyi teşvik edeceğiz. Bu konuda belediye başkanları son derece başarılı çalışmalar yapıyorlar, kırsala iyi kaynak aktarılıyor. Büyükşehirlerden başlayarak kırsalda kooperatiflerin ürettiklerini şehirlerde satıyoruz, herkes kazanıyor. İster bankalardan ister tarım kooperatiflerinden çektikleri kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. İşin özeti şu, ülkemizi seviyoruz hangi sorunu nasıl çözüleceğini gayet iyi biliyoruz. Akılla çözüyoruz sorunlarımızı sopayla değil. Patatesçiler terörist ilan edildi. Böyle rezalet olmaz. Biz akılla bilimle planlamayla ve besici çiftçi kardeşlerimizle beraber çözeceğiz. En büyük değişimi yapan parti CHP'dir. "
Kaynak: T24
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
FUTBOLUMUZDA ETNO-SPORTİF ŞİDDET...
YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ...
KAYBOLAN KIZ EFSANESİ…
ÖYLE ÇEK GİT...
KORKAK VE KÖR HÜKÜMET PROGRAMI...
SOKAKTAN MUTFAĞA: TAVUK KOKOREÇ...
AKP-MHP, SPOR YASASI İLE 3 BÜYÜK TAKIMIN KATARLILARA SATILMASININ ÖNÜNÜ AÇTI…
DİYARBEKİR GİBİ...
ÇİKOLATANIN KALP VE DAMAR HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ…
RAKAMLAR HER ALANDA GERİLEDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR…
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?