HABER MERKEZİ
Ninova Haber - Besin hazırlığında özellikle lezzet verici olarak kullanılan tuzun vücutta sıvı dengesinin ve kan basıncının düzenlenmesinde, asit-baz dengesinin sağlanmasında ve sinir-kas sisteminde uyarıların iletilmesi gibi önemli görevleri bulunuyor. Ayrıca antiseptik özelliği nedeniyle 19. yüzyıldan bu yana gıdaların saklanmasında koruyucu olarak kullanılıyor.
Ancak aşırı tuz tüketimi birçok sağlık problemine yol açıyor. Tuz tüketimi artıkça yüksek kan basıncı ve dolayısıyla böbrek, kalp-damar hastalıkları riskinin de arttığını belirten Diyetisyen Kadriye Özsoy, “Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), kalp-damar hastalıklarının en önemli risk faktörü, kan basıncı seviyesinin en önemli belirleyicisi ise diyetle alınan tuz miktarıdır. Dünya üzerinde ölümlerin yüzde 32,3’ünden kalp-damar hastalıkları sorumludur. Günlük diyetle alınan tuz miktarının 10 gramdan 5 grama düşürülmesi inme riskinin yüzde 23, kardiyovasküler hastalık riskini ise yüzde 17 azaltmaktadır” dedi.
Genetik olarak günlük 0.25 gramdan daha az tuza ihtiyaç duyduğumuzun altını çizen Dyt. Özsoy, Dünya Sağlık Örgütü’nün günlük 2 gramdan az sodyum ve 5 gramdan az tuz tüketilmesini önerdiğini hatırlattı. Bu miktarın yaklaşık 1 çay kaşığı tuza karşılık geldiğini belirten Dyt. Özsoy, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Yapılan çalışmalarda günlük beslenmeyle alınan tuz miktarı dünyada 9-12 gram iken, Türkiye’de bu miktar 15-18 grama kadar çıkıyor. Yapılan araştırmalarda günlük olarak alınan tuzun yüzde 77’sinin işlenmiş gıdalardan, yüzde 12’sinin doğal olarak gıdalarda bulunduğu, yüzde 6’sının sofrada eklendiği, yüzde 5’inin pişme süresince eklendiği saptandı. Tuz tüketiminin günde 6 grama düşürülmesi her yıl yaklaşık 2,5 milyon ölümün önlenmesi anlamına geliyor.”
Dyt. Kadriye Özsoy, günlük tuz tüketimini azalmak isteyenlere şu önerilerde bulunuyor: “Birçoğumuz yemeği tatmadan tuz ekliyoruz. Bu alışkanlıktan vazgeçmeye çaba gösterin, masaya tuzluk koymayarak bu konuda bir adım atabilirsiniz. Yemekleri lezzetlendirmek için tuz yerine çeşitli baharatlar, maydanoz, nane, dereotu, limon, sirke gibi aroma vericiler kullanabilirsiniz. Ev yapımı salça, zeytin, turşu, peynir, yaprak salamura gibi gıdaların tuz miktarı yüksektir. Bu nedenle bu gıdaları az miktarda tüketebilir ya da mümkünse bir gece önceden suda bekletip tuz miktarının azalması sağlayabilirsiniz. Sucuk, salam, sosis, pastırma gibi tuz oranı yoğun gıdaların sık tüketmekten kaçının. Ketçap, mayonez, soya sosu, tuzot gibi hazır sos ve baharatlar, hazır çorbalar, et suyu tabletler, mineralli sular, konserve gıdalar yüksek miktarda tuz içerir. Bu ürünlerin kullanım sıklığına dikkat etmelisiniz. Paketli gıdaların etiketleri mutlaka okunmalı ve düşük sodyum / tuz içerenler tercih etmelisiniz. Etiketlerde yazan sodyum miktarın 2,5 ile çarparak o besin ile alınan tuz miktarının gramını hesaplayabilirsiniz.”
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
FUTBOLUMUZDA ETNO-SPORTİF ŞİDDET...
YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ...
KAYBOLAN KIZ EFSANESİ…
ÖYLE ÇEK GİT...
KORKAK VE KÖR HÜKÜMET PROGRAMI...
SOKAKTAN MUTFAĞA: TAVUK KOKOREÇ...
AKP-MHP, SPOR YASASI İLE 3 BÜYÜK TAKIMIN KATARLILARA SATILMASININ ÖNÜNÜ AÇTI…
DİYARBEKİR GİBİ...
ÇİKOLATANIN KALP VE DAMAR HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ…
RAKAMLAR HER ALANDA GERİLEDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR…
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?