HABER MERKEZİ
Ninova Haber - Profesyonel Sağlık Yöneticileri Platformu, çalışmaları ile sağlık konusundaki dış bağlantıları güçlendirip bu alanda döviz girdisini arttırmayı hedefliyor. Başkan Behlül Ünver kendini ve platformun tanıtırken sorularımızı şu şekilde cevapladı.
Kendimi Profesyonel Sağlık Yöneticisi olarak tanımlayabilirim. 1975 İstanbul doğumluyum. Marmara Üniversitesi Radyoloji bölümünü bitirdim. Ardından İktisat ve Sağlık Kurumları İşletmeciliği konusundan yüksek lisansı yaptım. Halen bu bölümde doktora çalışmalarına devam ediyorum.
Sağlık sektöründe yaklaşık yirmi bir yıllık hayatımın on beş yılında üst düzey yöneticilik yaptım. Kadıköy Hastanesi Hastane Müdürlüğü, Academic Hospital İşletme Müdürlüğü, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı Vakıf Müdürlüğü olarak söyleyebilirim. Ayrıca çok sayıda hastane, ve benzeri sağlık kurumunda, danışmanlık yaptım. Öte yandan birçok Sivil Toplum Kuruluşunda kurucu ve üye olarak görev yaptım.
Türkiye’de Sağlık sektöründe birçok dernek ve platform bulunmakta; bunların bir kısmı ulusal düzeyde, bir kısmı ise amaçları çerçevesinde sektörde faaliyetlerini yürürtüyor. Bu dernek ve platformlar maalesef sağlık sektörünün bütün paydaşlarını bir araya getirmeye muvaffak olamadılar. Sağlık sektöründe hizmet veren sağlık profesyonellerini bir araya getirmek, kendilerini ifade edebilecekleri bir ortam oluşturmak gayreti içerisinde olsalar da yine de başarılı olamadılar. Biz sektördeki bütün paydaşları bir araya getirirken, Profesyonel Sağlık Yöneticileri ile onların kendilerini ifade edebilecekleri ortamları hazırlamak, kendi gelişimlerine katkılar sağlamak, sağlık politikaları ve geleceğini takip ederken, sadece Türkiye’de değil, Dünya ile entegre bir sisteme nasıl katkı sağlayabiliriz azminin içerisinde olmayı amaçlıyoruz.
Öncelikle bir grubun değil, bu alanda emek vermiş veya profesyonel anlamda amaç edinmiş bütün yöneticileri bir şekli ile bir araya getirmeyi hedeflemekteyiz. Platform olarak kurulmasında amaç ise platformun geleceğinin yine bu kadrolar eli ile gerçekleşmesini sağlamaktır. Bilgi birikimi ve ihtiyaçları doğru belirlemek ve doğru kanalize etmek, eğitimler ve çalıştaylar ile kişisel gelişimlerin, bilgi birikimlerinin aktarımı ve yenilenmesini sağlamak, hizmet sunucuları, tedarikçileri ve yöneticileri ile maliyet, erişilebilirlik ve kalite çerçevesinde hasta memnuniyetini daha nasıl iyileştirilebilir kaygısı ile sağlık çalışanlarının mesleki tatmin ve memnuniyetini nasıl artırabilir, nasıl geliştirebilir; Dünya’daki iyi örnekleri ile nasıl bir araya getirip sentezleyebiliriz hedeflemekteyiz.
Şuan Platform Danışma Kurulu, Yönetim Kurulu ve çok sayıda üyelerden oluşmaktadır. Üniversiteler ve Bilimin önderliğinde, ağırlıklı olarak akademisyenler oluşturduğumuz bu yapıda; kamu ve özel olmak üzere, sağlık sektöründe profesyonel anlamda çalışan birçok yöneticiyi içimizde görmekteyiz. Burada olmak isteyen ya da olmasını istediğimiz birçok sağlık profesyonelini yanımızda görmek, bu oluşuma destek vermelerini ise ayrıca istiyoruz. Kendileri ve temsil ettikleri profesyonellerin sesleri olmalarını, katkı sağlamalarını meseleyi sahiplenmelerini bekliyoruz.
Sağlık sektörü Dünya’da olduğu gibi Ülkemizde de her anlamda dinamizmini koruyan, sürekli yenilenen, gelişen bir sektör. İçerisinde bulunduğumuz süreç de bunu doğrulatmadır zaten. Sağlıkta değişim ve dönüşüm, sağlık hizmetlerinin geçirdiği süreç ve geldiği nokta. Bu hizmetin sadece ülke insanlarına değil Dünya’nın birçok yerinden gelen insanlarında güvenle geldiği, şifa bulduğu, memnuniyetle ülkemizden ayrıldıkları bir yapıya bürünmüştür. Kamu ve özel sektör sadece Ülke insanlarına değil, Dünya’nın çeşitli yerlerine bir şekli ile yardım ya da hizmet götürmekte ve sağlık hizmeti beklentisi içerisine girilen Ülke konumundadır. Coğrafi yapısı, insan kaynağı, teknoloji ve kullanımı gelişmiş ve gelişmektedir. Sağlık hizmetine ulaşılabilirlik ve sosyal yapılar hizmetin Ülkeler ile kıyaslandığında maliyetinin düşük olması ve memmuniyetinin yüksekliği Ülkemizi bu anlamda cazibe merkezi kılmaktadır. Yapacak çok işimiz ve hala yürüyecek çok yolumuz bulunmaktadır. Kendi teknolojini üreten, her geçen gün nitelikli insan gücünün artırılması konusunda gayretler gerekmektedir.
Şuan için çok sorunların olduğunu içerisinde bulunduğumuz durum açısından söyleyebilirim. Ülkemiz adına talebin fazla olması, Dünya’daki sağlık hizmeti ve sunumu, sağlık turizmi kapsamında değerlendirildiğinde yeterince yada olması gerektiği kadar payın alınmadığını görmekteyiz. Sağlık Turizminin Dünya’da 100 Milyar doların üzerinde şeklinde ifade edildiği ve tahmin edildiğini düşünürsek. Ülkemizde bu gelirinin 2.5 -3 Milyar olduğu son altı yıldaki verilere bakıldığında 4 ile 6 kat arttığı ve 2023 hedefinin 20 milyar Dolar hedeflendiği öngörülürse ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılmış olacaktır. Bu tür başvurularının Ülke anlaşmaları olduğu gibi, bireysel başvuru şeklinde de olduğu görülmektedir. Hatta son dönemde hizmetin ülkelerce de gidilmek şeklinde yerinde verildiğini de görmekteyiz. Medikal Turizm, Termal Turizm ve Medikal SPA, Yaşlı ve Engelli turizmi ile ilgili Ülkemiz yine de öncelikli tercih sebebidir. Bununla ilgili hızlı, bürokratik hizmet süreçlerinin sadeleştirilerek, hizmete ulaşımın kolaylaştırıldığı ama hizmet süreç ve kalitelisinin sürekli denetlenerek iyileştirildiği bir alanın oluşturulması zarureti bulunmaktadır. Bu süreç takibi yapılırken zorlayıcı ve tehdit edici ve imtiyaz sağlayıcı değil, konforlu ve hızlı ve yaygın bir hizmet modelinin oluşturulması ve takibi şarttır.
En güzel binaları yapabilirsiniz, en yeni teknolojileri koyabilir ve ulaşımını sağlayabilirsiniz ama bir işe tecrübesini, bilgi birikimini ve deneyimini koyan en önemli unsur insandır. Hastanelerimiz ve nitelikli yatak sayımız arttı. Sağlığa ulaşım, erişilebilirlik ve memmuniyet arttı diyebiliriz. Ama beraberinde maliyetler ve gereksiz hizmet talepleri de artmış durumda, sağlık profesyonellerinin ve çalışanların iş yükü artmış beraberinde memmuniyetsizler de oluşmaktadır. Şiddet ve tahammülsüzlük sağlık sektöründe artık sıkça görülmektedir. İşin ruhu birazda veriler üzerinde izlenir takip edilir olunca insan unsuru biraz gözden kaçmaktadır.
Sağlık Harcamalarının GSYİH’ya oranı 2014 yılından itibaren yaklaşık 3,5 Kamu, 1 gibi özel sektör olarak değerlendirildiğinde yine yaklaşık % 4,5 civarındadır. Diyebiliriz. Cebten yapılan harcamaları da işin içerisine eklediğimizde bu oran bir miktar daha artmaktadır. Ama yine de bunu Amerika ve OECD ülkeleri referans alındığında ülkemizin durumunun maliyet ve memnuniyet oranın çok daha iyi olduğu görülecektir. Kısaca gelişmiş ülkeler içerisinde harcanan para, katlanılan maliyete göre sağlığa erişim ve hizmet memnuniyeti çok daha iyi durumdadır.
Sağlıkta değişim ve dönüşüm programına bakıldığında, Türkiye’nin nerelerden nerelere geldiği görülmektedir. Yapılan işler ortadadır. Başarılar aşikârdır. Ancak yapılması gerekende daha birçok hizmetin olduğu da bir gerçektir. İşin özünde İnsan vardır. Sağlık ile ilgili herşey de değişebilmektedir. Dünya bir değişim içerisindedir. Kantarın topuzu biraz hasta lehine kaçtığı kanaatindeyim. Hasta memmuniyeti referans alınınca, beklentiler artmakta ve tatminsizlik oluşmakta buda sağlık çalışanlarının işini zorlaştırmaktadır. Bu konu bir çok yönü ile değerlendirilebilir ve değerlendirilmelidir de. Biz kısaca sadece çalışanları gözü ile değil toplumunda, hastanın da bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gerektiğine inanıyoruz. Halk Sağlığı kadar toplumunda sağlığının önemsenmesi gerektiği kanaatini taşıyoruz.
Sosyal mecraların gelişmesi, globalleşme bildiğimiz bütün öğrenmişlikleri ve davranışları değiştirmekte. Beden sağlığı kadar akıl sağlığı ve ruh sağlığı da gittikçe karmaşıklaşmakta, hastalıklı hale gelmektedir. Toplumsal değerler, eğilimler hızlı ve problemli hale gelmektedir. Meselenin sadece hastanelerde çözülebileceği kanaatini taşımamaktayız.
Mevlana'nın dediği gibi; “Dün dünde kaldı cancağızım şimdi yeni şeyler söylemenin vaktidir.”
Öncelikle eğitim şarttır. Eğitim ve sonrasında yaygınlaşması. Sonrasında ise teknoloji, yenilenen geliştirilen bir o kadarda milli. Etkin kullanımı Bilimi sadece Batının değerleri ile değil geçmişin bilgi birikimi ve öğretilerini de işin içine katarak. Sürekli yenileyerek, üzerine ekleyerek… Sadeleştirerek…
Tabii çok şeyler söylenebilir ama özetle eğitimi referans almak kalitenin en önemli yanı olsa gerek…
Öncelikle Platform Profesyonel Sağlık İnsanlarının ve sağlık paydaşlarının bir araya geldiği birbirlerine katkı sunduğu bir yapı olmasını amaçlıyoruz. Ne yapılması gerektiği söylenen değil ortak akıl ile beraber kararların alındığı bir yapı olsun istiyoruz. Çalıştayların olduğu, Kongrelerin yapıldığı ulusal ve uluslararası birlikteliklerin oluşmasını istiyoruz. Eğitimlerin olduğu, bilimsel yayın ve çalışmaların desteklendiği, öğrencilerin ve eğitimin desteklendiği, sağlık politikaları ve vizyonu ile ilgili fikirlerin oluştuğu, katkıların ve projelerin oluştuğu bir yapı olsun istiyoruz. Sürekli gelişen ve topluma sürekli katkı sunan insanlar olsun istiyoruz. Kısaca sağlığa dair ne yapılması gerekiyor ise onu yapmak, işin bir ucundan tutup, toplum için insanlık için değerler oluşturmak istiyoruz.
Profesyonel Sağlık Yöneticileri Platformunun Genel Sekreterliğini Mustafa Şapçı, Yönetim Kurulu ise Ezgi Tok Kayacan, Yasin Keleş, Tayfur Aşar, Ersin Erkaya, Ramazan Yetim oluşturuyor.
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
FUTBOLUMUZDA ETNO-SPORTİF ŞİDDET...
YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ...
KAYBOLAN KIZ EFSANESİ…
ÖYLE ÇEK GİT...
KORKAK VE KÖR HÜKÜMET PROGRAMI...
SOKAKTAN MUTFAĞA: TAVUK KOKOREÇ...
AKP-MHP, SPOR YASASI İLE 3 BÜYÜK TAKIMIN KATARLILARA SATILMASININ ÖNÜNÜ AÇTI…
DİYARBEKİR GİBİ...
ÇİKOLATANIN KALP VE DAMAR HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ…
RAKAMLAR HER ALANDA GERİLEDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR…
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?