HABER MERKEZİ
Ninova Haber - Engelsiz İstihdam - ThisAbility Projesi, engellilerin sadece mavi yakalı çalışan olarak görülmelerine dair önyargıyı kırmaya hazırlanıyor. Dünyanın önde gelen işe alım şirketlerinden biri olan Gi Group şemsiyesi altındaki Engelsiz İstihdam – ThisAbility markası, dünya genelinde ilk kez Türkiye’de uygulamaya konuldu.
Engelliler Haftası, Birleşmiş Milletler'e üye 156 ülkede 10-16 Mayıs tarihleri arasında, engelli bireyleri daha iyi anlamak, sorunlarına dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık yaratmak üzere belirlenmiş özel bir hafta. Dünya genelinde 1 milyar engelli bulunuyor. Ulusal Engelli Veri Tabanı’na göre; Türkiye’deki engelli birey sayısı 8 milyon 559 bin 222. Resmi olmayan rakamlara göre bu sayının 9 milyonun üstünde olduğu tahmin ediliyor. Engelli bireylerin yüzde 36’sı 22-49 yaş arasında yer alırken, istihdam edilen 90 bin 131 engelli bireyin 12 bin 223’ü kamu, 77 bin 908’i özel sektörde çalışıyor. Toplumun yüzde 13’ünü oluşturan engelli bireylerin sadece 90 bin 131’nin istihdam edilmiş konumda olması, işgücüne katılım oranları ve istihdam oranlarının çok düşük seviyelerde olduğunu gösteriyor.
İstihdam engelli bireylerin önündeki önemli engellerden biri. Buna bir de mavi yakalı, beyaz yakalı ayrımcılığı eklenmiş durumda. Dünya genelinde ilk kez Türkiye’de uygulanmaya başlanan ThisAbility Koçluk Sistemi ile engellilerin beyaz yakalı olmalarının önündeki engellerin kaldırılması hedefleniyor. ThisAbilitiy Koçluk Sistemi, Gi Group Türkiye tarafından geliştirildi ve şirketin global merkezi tarafından beğenilerek uygulamaya konuldu.
Sistemdeki engelli istihdamındaki yerleştirme aksaklıklarını ve eksikliklerini tespit ettikleri için, bu farkındalığa adım attıklarını ifade eden Gi Group Engelsiz İstihdam Projesinden Sorumlu İşe Alım Uzmanı Evrim İçer, “Hedefimiz, her kuşaktan engelli istihdamını, daha çok iş yaşamına kazandırmak ve engellilerin sadece mavi yakalı çalışan olarak görülmelerine dair önyargıyı kırmak. İşverenler kanuni zorunluluğunu yerine getirmek üzere, engellilerin istihdamında genel olarak engellilik derecesi az olanları ve belli özür gruplarını tercih etme yoluna gidiyorlar. Bu durum engellilik derecesi yüksek olanların istihdam edilmelerinde daha da güçlükler oluşturuyor. Engelli bireyler yalnızca engelli çalıştırma yükümlülüğü altında açılan iş pozisyonlarına yönlendiriliyorlar. Öncelikle, engelli bireylerin tüm iş pozisyonlarına da kabul edilebilmeleri gerekiyor. Bu ayrımcılığın giderilebilmesi için açılan bütün iş ilanlarına, engellilerin de başvuru yapabilmelerinin önü açılmalıdır” dedi.
Engelliler Haftası nedeniyle, engellilerin toplumla bütünleşmesine katkı sağlayacak istihdam sorununa dikkat çekmek istediklerini ifade eden Evrim İçer, şöyle devam etti:
“ThisAbility Koçluk Sistemi kapsamında engelli çalışan adaylarımızın işe alımları öncesinde detaylı bir raporlama çalışması yapıyoruz. Aday havuzumuzdan alım yapacak şirkete uygun engel kategorilerini belirliyor, uygun adaylarımızla ön mülakat yaparak çalışmaya aday olacağı şirketi, şirketin ergonomik durumunu, pozisyonun engel durumuna uygunluğunu birlikte tartışıyoruz. Engel durumlarına göre şirket içerisinde rahat çalışma ortamının olup olmaması ya da sağlanıp sağlanamaması da dahil tüm durumları adayla karşılıklı istişare edip, doğru ve sağlıklı bir yola çıkmaya çalışıyoruz. Şirketlere sunduğumuz raporumuzda, adayın tüm sağlık hikayelerini ayrıntılı olarak anlatıyoruz. Bundaki amacımız, şirket ile adayımızın arasına engelinin girmemesi. Şirket ile görüşmeye girmeden önce, mülakat denemesi yaparak adayımızı görüşmeye hazırlıyoruz, hatta kıyafet seçimine kadar destek veriyoruz. Adayımız her zaman bizim gönül dostumuz. Bu nedenle işe yerleştiği takdirde, çalıştığı yerle ilgili aidiyetlik duygusu gelişene kadar da desteğimizi sürdürüyoruz. ThisAbility ekibi olarak, bir nevi mentörlük görevi yapıyoruz.”.
Engellilerin istihdamını zorlaştıran bir diğer sorun, temel ve mesleki eğitim olanaklarının yeterli olmaması ve mevcut olanaklardan yeteri kadar yararlanamamaları. Özellikle pandemi süreci, özel eğitim alan bu grubun eğitimlerinin sekteye uğramasına sebep oldu. Eğitim hayatı yarım kalan engellilerin iş bulmaları daha da zorlaşmıştı. Bir yandan da dijitalleşme ile birlikte, özellikle evden çalışma sistemine geçilmesi ile birlikte engelli istihdamının başka bir kapısı aralandı. Banka, çağrı merkezi gibi şirketler evden çalışma sistemine uygun engelli istihdamını değerlendirmeye başladı. Bu durum şimdilik sevindirici olsa da, daha sonraki dönemlerde bu yaklaşımın kalıcı olması ve engellilere evden çalışmalarının dayatılması yönünde bir tehlike de içeriyor.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 30.maddesinde yer verilen düzenlemeye göre; işverenler, 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde 3 engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde 4 engelli ve yüzde 2 eski hükümlü veya terörle mücadelede yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlü tutulmuşlardır. Bu oranların 2008 yılı öncesinde olduğu gibi yeniden kamu ve özel işyeri ayrımı yapılmaksızın işverenlere yüzde 6 oranında engelli, eski hükümlü ve terör mağduru istihdam etme zorunluluğu getirmesi ve engelli istihdamının bu oranının yarısından az olamayacağı şeklinde düzenlenmesi büyük önem taşıyor. Yoksa şirketler kotaları dolduğunda engelli istihdamını da durduruyorlar.
Engellilerin kuruluş içindeki verimliliklerinin sağlanması veya artırılmasında, engelli ergonomisine uygun olarak dizayn edilmiş işyeri ortamı eksik. Bu yüzden tercih edilen engelli kategorisi de şirketler tarafından oldukça sınırlı kalıyor.
İşverenler kanuni zorunluluğunu yerine getirmek üzere, engellilerin istihdamında genel olarak engellilik derecesi az olanları ve belli özür gruplarını tercih etme yoluna gidiyorlar.
Engelli bireyler yalnızca engelli çalıştırma yükümlülüğü altında açılan iş pozisyonlarına yönlendiriliyorlar. Engelli bireylerin tüm iş pozisyonlarına da kabul edilebilmeleri gerekiyor. Bu ayrımcılığın giderilebilmesi için açılan bütün iş ilanlarına, engellilerin de başvuru yapabilmelerine olanak sağlanmalı.
Çalışma ortamında engelli bireylerle birlikte çalışma konusundaki bilgi ve beceri eksikliği, dışlayıcı kültürü de birlikte getiriyor. Bunun sonucu olarak çalışma ortamındaki davranışlarda, performans değerlendirmesi ve terfi gibi süreçlerde de ayrımcılık yaşanıyor.”
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
FUTBOLUMUZDA ETNO-SPORTİF ŞİDDET...
YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ...
KAYBOLAN KIZ EFSANESİ…
ÖYLE ÇEK GİT...
KORKAK VE KÖR HÜKÜMET PROGRAMI...
SOKAKTAN MUTFAĞA: TAVUK KOKOREÇ...
AKP-MHP, SPOR YASASI İLE 3 BÜYÜK TAKIMIN KATARLILARA SATILMASININ ÖNÜNÜ AÇTI…
DİYARBEKİR GİBİ...
ÇİKOLATANIN KALP VE DAMAR HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ…
RAKAMLAR HER ALANDA GERİLEDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR…
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?