Ninova Haber - Sözcü'den İsmail Saymaz'ın haberine göre; Konya'da 7 kişilik Dedeoğlu ailesini öldüren Mehmet Altun, ailenin kendisine tepki göstermesi üzerine ateş ettiğini öne sürdü. Mermisi bitince yeni şarjör taktığını Söyleyen Altun, evin dışına ve içine kaçan kadının yanlarına giderek öldürdüğünü söyledi.
Altun, evin güvenlik kamerasını işlemez hale getirmek için yanında getirdiği benzinle evi yaktığını anlattı. Evi, vurduğu kadın içerideyken ateşe verdiğini kabul etti. Görüntülerde evi yakan Altun'un bir süre yanan ateşi izlediği tespit edildi. Altun, ifadesinde şunları söyledi:
"Ben karşı tarafın şikayetinden vazgeçmesi için barışı sağlamak maksadıyla evlerine gittim. Bana bu yönde kimse görev vermedi. Eve gideceğimden kimsenin haberi yoktu. Barış için gitmiş olsam da karşı tarafın zarar verme ihtimaline binaen tedbirli gitmek istedim. Yanıma tabanca ve mermileri aldım. Üzerimde bıçak da vardı. Eve vardığımda bir kaç bayan gördüm yüzümde cerrahi maske olduğu için ilk başta beni tanıyamadılar. Kendimi belediye görevlisi olarak tanıttım ve bütün aile buradaysa bir görüşme yapacağımı söyledim. Onlar da barışın olmadığını 5 dakikaya geleceğini söyledi. Aracımla olay yerinden ayrıldım. Alakova tarafına gittim. Araçta 5-10 dakika oyalandım. Tekrar aracımla şahısların evine gittim."
"Bu şahısların evde anne baba ve 5 çocuk olmak üzere 7 kişi yaşadıklarını bilirim. Metin'in uzun yol şoförlüğü yaptığını zaman zaman evden ayrı kaldığını bilirim. Metin'in evde olduğundan tam emin değildim. Tüm aile bireyleriyle barışma meselesini konuşmak istediğim için hepsinin bir araya gelmesini istedim. Ben tabancayı yüzümdeki maskeyi çıkarana kadar beni tanıyamadılar. Aile bir araya geldikten sonra oraya barışmak maksadıyla gittiğimi açıkladım. Elimdeki dosya kağıdında isimlerini yazmıştım. Benim elimdeki dosyaya bakmaya çalıştılar, amacım şahıslara güzellikle şikayetten vazgeçme dilekçesi imzalatmaktı, silah zoruyla imzalatmak değildi. Ben konuya girdikten sonra beni tanıdılar. Bana tehditlerde bulunmaya başladılar.
'Kim olduğumuzu size göstereceğiz, aşiretlere haber verdik. Sizi buradan sürecekler. sizden önceki ev sahipleri nasıl evi satıp gittilerse siz de gideceksiniz' dediler. Bu sözleri Barış ve Metin söyledi. Bayanların da benzer ifadeleri oldu. Ben kırtasiyeden kağıt aldıktan sonra olay yerine gitmeden önce kağıdı doldurmuştum. Kağıda şu ifadeleri yazmıştım; 'Keleş aileleriyle artık herhangi bir husumetimizin olmayacağını bildiririz demiştim. Altına isimlerini yazmıştım. Bu belgeyi el yazımla ve tek başıma düzenledim'
"Torbamdan çıkardığım tabancamı şahıslara doğrulttum. Bir süre konuşmaya devam ettik. Tabancayı görmelerine rağmen karşı taraf tehditlerine devam etti. Silahı doğrultmama rağmen vurmayacağımı, konuşmaya geldiğimi söyledim. En küçük kızları yerden taş alıp bana attı, geriye doğru kaçtım. Şahıslar kalabalık halde beni kovaladı. Hatta beni araya aldılar. Ben de aralarından sıyrılıp kendimi korumak maksadıyla şahıslara doğru yakın mesafeden ateş etmeye başladım. Tabancamın ağzında mermi vardı. Bir kaç kişiyi bu sırada vurduğumu biliyorum. O an kendimi kaybettim ve yerdeki şahsa da yeniden ateş ettim. Bir iki kadın evin yanına ve eve doğru kaçtı, silahımdaki mermi bitmişti.
Bez torbamda yedek şarjörüm vardı. Şarjörümü değiştirip evin yanına kaçan bayanı daha sonra da evin içine giden bayanı vurdum. Evin yanına kaçan bayana 1 el, evin içine kaçan bayana 2 el ateş ettim. Evin içine kaçan bayan kapıyı kapatmıştı, kilitleyip kilitlemediğinden emin değildim. Kapıyı açmaya çalışmadım. Kapının yanındaki pencereden kadına doğru 2 el ateş ettim."
"Olay yerine gelmeden önce, bir petrol istasyonundan aracıma benzin almıştım. Aynı istasyonun marketinden 5 litrelik su aldım. Suyu ağacın altına boşalttım ve 30 TL'lik benzini bidona aldım. Bidonun ne kadar dolduğunu bilemiyorum. Ben evde takılı vaziyette güvenlik kamerası olduğunu biliyordum. Benzin almamın sebebi öyle bir olay yaşanırsa evi ateşe verip güvenlik kamerası görüntülerini yok etmekti. Şahısları vurduktan sonra aracıma binip önce ayrılmaya çalıştığımı, sonra aracımdan aldığım benzinle evi yaktığımı hatırlamıyorum. benim zaten benzini götürme sebebim evi yakmaktı."
"Olaydan sonra memleketim olan Tepelice Köyü'ne doğru yola çıktım. Telefonumun SIM kartını çıkarıp kırdım. Ailemden kimseyi aramadım. Kimseyle buluşmadım. Aracımla 6 km kadar devam ettim. Burada aracımı terk ettim. Yanıma bez torbam ile tabanca ve bıçağı aldım. O günü köy deresinin yanında geçirdim. 1-2 gün arazide gezip meyve yiyerek hayatta kaldım. İkinci yada üçüncü gün, Üçpınar kasabasına gittim. Bir bakkaldan alışveriş yaptım. Son gün teslim olmaya karar verdim. Dağdan yola indim bir taşın üzerine oturdum. Kolluk güçleri geldi kesinlikle kaçmadım."
"Beni olay mahalline kimse göndermedi. Kimsenin bu yapacağım işten haberi yoktu. Kavganın ilk olduğu zamanlarda barışma niyeti oldu ancak karşı taraf yanaşmadı. Tabancamı bir gün önce yanıma almıştım. Neden bu kadar mermi aldığımı bilmiyorum. Arabamı bir gün önce kiraladım. Babam görmesin diye arabayı evimin 5-6 km uzağına park ettim. Hatta evime belediye otobüsüyle gittim. Evi ateşe verdikten sonra kısa da olsa izleyip izlemediğimi hatırlamıyorum. Evi ateşe verdiğimde son vurduğum bayanın evin içinde olduğunu biliyorum. Sağ mı, ölü mü olduğundan emin değildim. Evinin içine girip tek noktadan ateşe verdim. Bidonu da evin içine attım. Bayanın üzerine benzin dökmedim. Sadece evin girişindeki halıya benzin döktüm. Yanımda çakmağım vardı onunla ateşledim".
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
FUTBOLUMUZDA ETNO-SPORTİF ŞİDDET...
YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ...
KAYBOLAN KIZ EFSANESİ…
ÖYLE ÇEK GİT...
KORKAK VE KÖR HÜKÜMET PROGRAMI...
SOKAKTAN MUTFAĞA: TAVUK KOKOREÇ...
AKP-MHP, SPOR YASASI İLE 3 BÜYÜK TAKIMIN KATARLILARA SATILMASININ ÖNÜNÜ AÇTI…
DİYARBEKİR GİBİ...
ÇİKOLATANIN KALP VE DAMAR HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ…
RAKAMLAR HER ALANDA GERİLEDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR…
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?