BOZAN: SURLULAR DEVLET MAĞDURUNA DÖNÜŞTÜ

HABER MERKEZİ

Ninova Haber - Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, Sur’da vatandaştan 39 bin TL’ye alınan evin vatandaşa 835 bin TL’ye satıldığını söyledi.

Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Bozan, yaptığı yazılı açıklamada, Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde yaptırılan konutlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Bozan, Sur’da mağdur olan vatandaşlara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 3 seçeneği sunduğunu anımsatarak, “TOKİ marifetiyle yıkılan evlerin yerine aslına uygun yeni evler yapılacaktı. Hak sahipleri mağdur edilmeyecekti. Ya kendi evlerinde ya da TOKİ’nin farklı yerlerde yaptıkları projeden ev sahibi olabileceklerdi. Yıllardır süren inşaatlar bitmek aşamasına geldi ve teslimatlar yapılmaya başlandı. Ancak anahtar teslim töreninde bazı hak sahiplerinin anahtarlarını almaması ve mağduriyetlerini dile getirmesiyle bazı gerçekler ortaya çıktı. Birincisi evleri yıkılan vatandaşlara 2015-2017 yılları arasında 2 yıl yalnız kira bedeli ödenmiş yıllardır vatandaş kendi imkanlarıyla kirasını ödüyor. İkincisi evi yıkılan vatandaşa, evine karşılık bir ev vermesi gerekirken bu yapılmamış, vatandaş ödeyemeyecek meblağlarda borçlandırılmıştır” dedi.

‘HAKKANİYETTEN UZAK’

Takdir komisyonunun Sur mağdurlarına sunulan seçeneklerin hakkaniyetten uzak olduğunu savunan İl Başkanı Bozan, tespitlerini şöyle sıraladı:

1- Bir vatandaşın evini 55 bine sayarken TOKİ’nin yaptığı evi 4300 TL taksitle 800 bin TL ye saymış.

2- Diğer bir vatandaşın evini 39 bine sayarken TOKİ’nin yaptığı evi de vatandaşa 835 bin TL’ye sayarak vatandaşı borçlandırmış.

3- Üç tapuya sahip diğer bir vatandaş 3 tapusunun toplam bedeli 140 bin TL ye sayılırken TOKİ kendilerine 2 tane zemin kat ve kendi arsalarının üzerinde yapılan yeni yapıya karşılık 890 bin TL maliyet çıkartmış, üç tabunun bedeli 140 bin mahsup edildikten sonra, 750 bin geri ödemeli borçlandırmış.

4- Diğer bir vatandaşın iki tapusundan biri dükkan yapılmış. Dükkanı tapu sahibine vereceklerine ihale usulü ile satacaklarmış. Böyle bir mantık olur mu? Hak sahibi dururken hangi hakla dükkanını ihaleye çıkarıyorsunuz?”

700 – 800 BİN LİRA FARK İSTENİYOR

Devletin vatandaşa karşı müteahhit zihniyetiyle hareket edemeyeceğini ve yaşanan mağduriyetlerle ilgili AK Partililere şu soruları yönetti.

-Devlet olarak vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamakla sorumlu değil misiniz? Sorumlu olduğunuz ve koruyamadığınız vatandaştan, tapusuna karşılık hangi hakla,700- 800 bin TL fark istiyorsunuz?

-Barikat ve hendekler kazılırken vatandaş emniyete telefon açıp haber verdiği halde, gelip müdahale etmediniz ve yaklaşık 20 bin vatandaşın mağdur olmasına sebep oldunuz. Bunu sorduğumuzda da, “efendim Fetö’nün kadroları müdahale etmedi” diye savunma yaptınız. Peki buna inandık diyelim burayı geçtik. Ya bugün? Vatandaşın dairesine karşılık bire bir daire vermenize kim engel oluyor? Vatandaştan niye fark istiyorsunuz? Bunda da FETÖ’nün eli mi var? Bilin ki artık kimse bu gösterdiğiniz mazeretlere inanmıyor.

-Bu vatandaşlara siz, bahçeler içinde saray mı yaptınız ki, 700-800 bin TL borçlandırıyorsunuz. Evine bir lokma ekmek götürmekten aciz bu vatandaşlar bu parayı nasıl ödesin?

-TOKİ’nin 700-800 bin TL diye çıkardığı maliyet, bağımsız uzmanlar tarafından tekrar hesaplanmalı ve gerçek maliyet ortaya konmalıdır. Yoksa birilerine rant mı sağlandı? Devlet terör sonucu evleri yıkılmış vatandaşına evini yapıp bedelsiz teslim etmesi gerekirken, maalesef AKP iktidar zihniyeti, “kendisini müteahhit vatandaşı müşteri” görerek bu evlerden kar etmeye çalışıyor gibi. Devlet hazine arsası üzerinde yaptığı evleri satışa sunmuyor ki, ürettiği daire ve dükkânları karla satsın.

-Vatandaşın evini bugüne kadar teslim etmediğiniz halde, 2017 sonrası neden kirasını kestiniz?

-Devletin, vatandaşını tehditle sözleşme imzalatma hakkı var mıdır? Kentsel dönüşüm olsa hadi kamu yararı var deriz. Burada vatandaşlarımız terör mağduru oldukları için, yapılacak bütün çalışmalar ve hazırlanacak sözleşmeler vatandaşın lehine olacak şekilde yapılması gerekmez miydi?

-Örnek daire ile vatandaşa teslim edilen dairelerin işçilik ve kullanılan malzemesi çok farklı. Bu vatandaşı kandırmak değil mi? İnşaatı yapan yüklenici firmadan bunun hesabı sorulacak mı?

-Çevre düzenlenmesi ve evlerin içindeki eksiklikler bitirilmediği halde, anahtar teslimatını neden yapıyorsunuz? Vatandaş eksiklikleri nasıl yapacak?

-Sur mağdurlarına bütün bu haksızlıklar yapılırken, iktidar partisinin Diyarbakır Milletvekilleri, il ve ilçe teşkilatları ve Diyarbakır’ın medar-ı iftiharı! Olarak sunulan MKYK üyeleri ne yapar?”