Ninova Haber - Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ konusundaki önerilerini genel merkez binasında İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’yla birlikte açıkladı.
Parti olarak yola çıktıkları ilk gün, ‘Güçlendirilmiş parlamenter sistemi en önemli hedeflerinden biri olarak ilan ettiklerini hatırlatan Babacan, “’Demokrasiye geçiş eylem planımızı’ kamuoyuyla paylaşıyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin, ülkemizi içinde bulunduğu çoklu kriz ortamından çıkartacak en önemli araç olduğuna inanıyoruz” dedi.
DEVA’nın açıkladığı güçlendirilmiş parlamenter sistem önerileri arasında, Cumhurbaşkanının 1 dönem 7 yıl görev alması kuralı, kayyım uygulamasına son verilmesi, OHAL kararnamelerini yargı denetimine açılması ve seçim barajını düşürme de yer aldı.
“Taraflı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”nin Türkiye’ye büyük zararlara neden olduğunu belirten Babacan, “Aslında adına ‘sistem’ bile diyemeyeceğimiz bu ‘sistemsizlik’ sürecinin bilançosu, her alanda çok ağır oldu. Bir kişinin iki dudağı arasına sıkışan Türkiye; hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığı uluslararası arenada yalnızlaşan ve gün geçtikçe yoksullaşan bir ülke oldu” ifadelerini kullandı.
Gelinen aşamada sistemin “Özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu bir demokrasi anlayışıyla” yenilenmesi gerektiğini düşündüklerini belirten Babacan, “Türkiye’yi, vatandaşlarımızın yönetimin her aşamasında ve her kademesinde; etkin ve güçlü olduğu yeni bir sisteme davet ediyoruz” dedi ve hazırladıkları önerilerini şu ifadelerle sıraladı:
Davetimiz; demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla yaşatan, kuvvetler ayrılığını tesis ederek, etkin denge ve denetleme mekanizmalarını güçlendiren yepyeni bir model içindir. Davetimiz; ağır-aksak, ya da eksik-gedik değil, tam demokrasi içindir. Davetimiz; yepyeni bir toplumsal mutabakat sağlayarak, demokrasimizi ayağa kaldırmak içindir.
Amacımız asla geçmişte uygulanan tekçi, merkeziyetçi, çoğunlukçu ve vesayetçi sistemlere geri dönmek değildir. Asla, eski sistemin, eksik demokrasisiyle yetinmeyeceğiz. Bizler, kâğıt üstünde parlamenter sistem olan, ancak uygulamada, hak ve özgürlüklerimizi gasp eden, yönetimde sürekli krizlere yol açan eski sistemi de elimizin tersiyle itiyoruz. İşte bu nedenle güçlendirilmiş parlamenter sistem ile yepyeni bir dönemin temellerini atıyoruz.
Bu temelin sağlam olması, hak ve özgürlüklerin güçlenerek korunmasına bağlıdır. Bu amaçla, temel hak ve özgürlükleri; etnik köken, dil, din, mezhep, cinsiyet, yaşam tarzı, siyasi ve sosyal aidiyet farkı gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturacağız. Ötekileştirme hissi doğuran tüm uygulamalara son vereceğiz. İfade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Basın özgürlüğünü evrensel ölçülerde güvence altına alacağız. Sivil toplumun önündeki yasal ve yapısal engelleri kaldıracak, sivil toplumun etkinliğini ve verimliliğini artıracak düzenlemeler yapacağız. Kadınları, toplumsal ve ekonomik açıdan güçlendirici tedbirler alacak, siyaset ve devlet yönetimindeki temsilini artıracağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların derhal yerine getirilmesini güvence altına alacağız.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem ile, sistemin tam merkezinde olan, Gazi Meclisimizi ayağa kaldıracağız. Taraflı cumhurbaşkanlığı sisteminin önemsizleştirdiği Meclisimize, itibarını iade edeceğiz. Yürütmenin yasama üzerinde kurduğu tahakkümü kıracağız. Meclisin yasama ve denetleme fonksiyonlarını etkin bir şekilde yerine getirmesini sağlayacağız. Meclis'te kanun yapım sürecini demokratikleştirecek, Meclis'in yürütmeyi denetleme yetkisini güçlendireceğiz. Meclis'in bütçe hakkini teminat altına alacağız. Meclis'teki demokratik temsili güçlendireceğiz.
Yürütme erkine gelecek olursak; güçlendirilmiş parlamenter sistemde yasamayı güçlendirirken, yürütmeyi zayıflatmayacağız. İstikrarlı bir yönetim sağlamak amacıyla, cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlardan oluşan bir yürütme organı oluşturacağız. Yürütmeye dair icrai yetkilerin Bakanlar Kurulu tarafından kullanılmasını sağlayacağız. Cumhurbaşkanını temsili yetkilerle donatacağız. Cumhurbaşkanının toplumun her kesimine eşit yakınlıkta olmasını sağlamak amacıyla partili cumhurbaşkanı uygulamasına son vereceğiz. Cumhurbaşkanının, görevini yerini getirirken, tarafsız olmasını temin edeceğiz. Ocu-bucu demeden, beriki-öteki demeden halkın her kesimine eşit yakınlıkta olmasını sağlayacağız. Hükümet istikrarını sağlayacak tedbirler alacağız.
Yürütmeyi, nitelikli bir şekilde güçlendirirken, yerel yönetimleri de güçlendireceğiz. Merkezî idarenin, yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkisinin kullanımını, hukuka uygunluk denetimi ile sınırlandıracağız.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem önerimizin çok önemli bir diğer ayağını ise yargı alanı oluşturuyor. Yeni sistemle birlikte, yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını teminat altına alacağız. Bu kapsamda, yüksek yargı kurullarının demokratik meşruiyetini güçlendireceğiz. Yargının da gücünü milletten aldığı bir sisteme geçeceğiz. Siyasi iktidarın yargıya müdahale kapılarını derhal kapatacağız. Demokratik siyasal sistemin merkezinde yer alan Anayasa Mahkemesi‘nin etkinliğini artırmak ve bağımsızlığını güçlendirmek amacıyla yapısal değişikliklere gideceğiz. Mahkemeye bireysel başvuru hakkının kapsamını genişleterek temel hak ve özgürlükleri daha güçlü bir şekilde koruyacağız.
DEVA Partisi’nin, “Özgürlükçü, Katılımcı ve Çoğulcu Demokrasi İçin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” başlıklı önerilerinden dikkat çeken başlıklar ise şu şekilde sıralandı:
Cumhurbaşkanının kanunları veto yetkisine son vereceğiz. Cumhurbaşkanının kanun yapım süreçlerindeki etkisini yalnızca bir uyarı niteliği taşıyan “geri gönderme yetkisi” ile sınırlandıracağız. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayınlanmasında yaşanabilecek gecikmeleri önleyecek tedbirleri alacağız.
Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisi ile ilişiğinin kesilmesini sağlayacağız. Cumhurbaşkanının görevini yerini getirirken tarafsız olmasını temin edeceğiz. Devlet başkanı olarak cumhurbaşkanın görevini yerine getirirken milletin ve devletin birliğini temsil etmesini ve ayrım gözetmeden halkın her kesimine eşit mesafede olmasını sağlayacağız.
Cumhurbaşkanının yalnızca bir dönem seçilmesi kuralını esas alacağız. Cumhurbaşkanının görev süresini yedi yılla sınırlı tutacağız.
OHAL Kararnameleriyle temel hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamaların, hakkın özüne dokunamayacağı esasını benimseyeceğiz. OHAL Kararnamelerinin yargısal denetime açılmasını ve Anayasa Mahkemesi tarafından temel haklar bakımından re’sen incelenmesini sağlayacağız.
OHAL ilanı yetkisini, sadece Bakanlar Kurulu'na tanıyacağız. OHAL için öngörülen süreleri kısaltacağız. OHAL sona erdiğinde kararnamelerin tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmasını temin edeceğiz.
Yerel yönetimlere yönelik demokrasinin özüne zarar veren uygulamalara son vereceğiz. Milletin iradesine ve tercihlerine saygı çerçevesinde yerel yönetimlerin denetiminde yargı organını etkili kılacağız. Yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının geçici olarak görevden alınmaları kararında yetkinin yargı organında olmasını sağlayacağız. Geçici olarak görevden alınma kararlarında İçişleri Bakanı tarafından yapılacak başvuruların Danıştay tarafından karara bağlandığı bir süreç öngöreceğiz. Danıştay tarafından en kısa zamandan karar verilmesini sağlayacak tedbirler alacağız. Geçici görevden alma kararıyla birlikte, seçilmiş belediye başkanı görevine dönene veya yapılacak ilk seçimlere kadar başkana vekâlet edecek kişinin belediye meclislerince belirlenmesini esas alacağız
Milletvekillerinin parlamenter etkinliklerini zayıflatan ve Meclis içerisinde katılımcılığı ve müzakereyi etkisizleştiren “torba kanun” yönteminden vazgeçeceğiz.
Meclis’in, hükûmet istikrarını olumsuz etkilememek kaydıyla, millet adına yürütmeden bilgi alabilmesini ve aksaklıklar karşısında hükûmete hesap sorabilmesini sağlayacak araçları artıracağız. Gensoru yöntemini yeniden kabul ederek bu yöntemi hükûmet istikrarsızlığına yol açmayacak şekilde düzenleyeceğiz. Belirli sürede yanıtlanma zorunluluğu ile sözlü soru yöntemini kabul edeceğiz.
Halk iradesinin Meclis’e etkili bir şekilde yansıtılması amacıyla seçim barajını temsilde adalet ilkesine uygun şekilde düşüreceğiz. Seçim Kanunu değişikliği ile kadınların, engellilerin ve gençlerin Meclis’te daha adil biçimde temsil edilebilmesi için kota zorunluluğu getireceğiz. Bu grupların siyasete aktif katılımını teşvik edeceğiz.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin en az yarısının TBMM tarafından nitelikli çoğunlukla seçilmesini sağlayacağız. Mahkeme’nin üye kompozisyonunun zenginleşmesini ve çoğulcu bir yapıya kavuşmasını temin edeceğiz. Üye seçiminde cinsiyet kotasına yer vereceğiz
Sayıştay denetiminin kapsamını tüm kamu kurum ve kuruluşlarını içerecek şekilde genişleteceğiz. Üyelerinin bütünüyle TBMM tarafından nitelikli çoğunlukla ve kamuya açık bir biçimde mülakata tabi tutularak seçilmesini sağlayacağız.
Savunma mesleğine yargının bir unsuru olarak anayasal statü kazandıracağız. Çoklu baro modeline son vererek avukatlığın tarafsız, bağımsız ve etkili bir şekilde yerine getirilmesini güvence altına alacağız. Barolar ve Türkiye Barolar Birliği seçimlerinde temsilde adalet ilkesinin gerçekleşmesini sağlayacağız
RTÜK’ün tabi olduğu mevzuatı basın özgürlüğünü genişletecek bir anlayışla yeniden düzenleyeceğiz. Kurulun oluşumunda TBMM’nin yanında sivil toplum ve meslek örgütlerinin sürece katılımını sağlayacağız. Kurul’un bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendireceğiz.
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
FUTBOLUMUZDA ETNO-SPORTİF ŞİDDET...
YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ...
KAYBOLAN KIZ EFSANESİ…
ÖYLE ÇEK GİT...
KORKAK VE KÖR HÜKÜMET PROGRAMI...
SOKAKTAN MUTFAĞA: TAVUK KOKOREÇ...
AKP-MHP, SPOR YASASI İLE 3 BÜYÜK TAKIMIN KATARLILARA SATILMASININ ÖNÜNÜ AÇTI…
DİYARBEKİR GİBİ...
ÇİKOLATANIN KALP VE DAMAR HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ…
RAKAMLAR HER ALANDA GERİLEDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR…
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?